Anayasa Mahkemesi’nden milyonlarca memur için emsal teşkil edecek karar
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, bir kamu kurumunda muhasebe müdür yardımcısı olarak çalışan kişinin daha önce görev yaptığı yerdeki amirleri tarafından sicil raporunun görüş bölümü, “Bağımsız yöneticilik yapması uygun değil. Temsil yetkisi yok. Yalan ve iftira atıyor”terimler yazıldı.
Bu “onur ve haysiyet” Zarar verdiğini iddia eden kişi dava açtı. Yerel mahkemenin kısmen kabulüne karar verdiği dava, Danıştay tarafından bozuldu ve bu kez dava duruşmada reddedildi.
2018 yılında ret kararının Danıştay tarafından onaylanması ve karar düzeltme talebinin reddedilmesinin ardından kişi hak ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.
Yargıtay, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ve Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı kapsamında olduğuna hükmetti. anayasa çiğnendi. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
Kararın gerekçesi
Anayasa Mahkemesi kararında somut olayda başvurucunun meydana geldiğini iddia ettiği durumun “kişinin şeref ve itibarını zedeleyebilecek nitelikte” olduğu belirtildi.
Sicil raporunun, kamu görevlisinin mesleki yeterliliğinin ve mesleki gelişiminin tespitine yönelik resmi bir belge olduğu vurgulanarak, şu tespitlerde bulunuldu:
“Bu nitelikte bir belgede yer alacak değerlendirme öncelikle kişinin mesleki yeterliliği ve gelişimi ile ilgili olmalı, mümkünse somut verilere dayanmalı ve ayrıca kişilik haklarına zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Aksine bir uygulama, kişinin meslek hayatını, maddi ve manevi varlığını olumsuz yönde etkileyebilir.”
Kararda, kamu görevlisinin korunması ve kullanılan terimler nedeniyle uğranılan zararın giderilmesinin, kişinin maddi ve manevi varlığının korunması bağlamında devletin pozitif yükümlülüğünün gereği olduğu vurgulanmıştır. kişi.
Yerel mahkemenin ret kararında, sicil raporunda kullanılan kelimelerin kişinin mesleki gelişimi ve yeterliliği ile ilgili olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı belirtilirken, yargılama sürecinin uzun sürdüğü belirtildi. uzun zaman.
Kararda şu ifadeler kullanıldı:
“- Başvurucu, sicil tutanağında yazılan ifadelerin erdem ve itibarı zedeleyici nitelikte, hakaret ve iftira niteliğinde olduğunu iddia etmekle birlikte, derece mahkemesinin sözlerin soruşturulması yönünde adım atmadığı anlaşılmaktadır. kararda söz konusu argümanlarla ilgili herhangi bir bağlantıya yer verilmemiştir.
– Bu durumda, bu değerlendirmelerin adli makamlarca yapılmaması nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını savunma ve geliştirme hakkı açısından pozitif yükümlülüklerin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan ilişkilerle kişinin Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar verilmelidir.